Ekonomi; gayrisafi milli hasıla, milli gelir, reel büyüme, enflasyon, cari denge, dış ticaret açığı veya fazlası, ihracatın ithalatı karşılama oranı, bütçe, istihdam, verimlilik, yatırım, vb. gibi süslü laflarla açıklanan ve bir sürü hesap içeren bir özellik gösteriyor.
Aynı verilere bakarak, biri çok iyi biri çok kötü diyebiliyor.
Peki toplum bu verilere bakarak, ekonominin iyi ya da kötü olduğunu anlayabilir mi?
Bu günkü sorumuz bu.
EKONOMİ İYİ Mİ GİDİYOR
İki gün önce yayınlanmış bir haberle başlayalım; “Dış ticaret açığı Mart ayında yüzde 181.6 artarak 1 milyar 915 milyon dolardan 5 milyar 391 milyon dolara yükseldi.”
Oysa Hazine ve Maliye bakanı Berat Albayrak yaptığı basın toplantısında; ” …İnşallah AK Parti iktidarları döneminde ilk defa yıllık cari fazla vereceğimiz yeni bir dönem başlayacak (…) ithalat azalacak, ihracat artacak…” demişti, ama TÜİK rakamlarına bakarsak, iş tam tersi oldu.
Yine Hükümetin son beyanlarına göre, 536 tane yeni fabrika açılmış, mayıs haziran göstergeleri çok iyiymiş, ekonomi yıl sonu itibarıyle büyüme ile kapatacakmış !
Doğru mu?
Tabii ki hayır!
TÜİK verilerine göre, tam yedi çeyrektir, yani 21 aydır, yatırım hep eksi veriyor. Yani hiç yatırım olmamış.
Keza bu yıl ithalat azalacağına artıyor, ihracat artacağına eksiliyor. Dış ticaret açığı, geçen senenin aynı aya göre neredeyse yüzde 200 artmış.
Kaldı ki, cari açığı kapatacak olan 45 milyar tutarındaki dış turizm, bir türlü artmadığı gibi, korona açısından gerek Avrupa ülkeleri, gerekse Rusya güvenli ülkeler listesine Türkiye’yi almıyor.
Her türlü riski göze alarak açılmış olan AVM’ler perişan vaziyette, tüketim durmuş, ayakkabısından çantasına, elbiseden trikoya konfeksiyon sanayi can çekişiyor;
Bütçe ilk üç ayda 122 milyar açık vermiş, en büyük gelir kalemi olan vergilerin toplanması mümkün gözükmüyor;
Ama tüm bunlara rağmen, ekonomik veriler iyi gidiyor ve yıl sonu ekonomimiz büyümüş olacak!?
SÜSLÜ LAFLAR
Şimdi bu ekonomi haberleri ve bu veriler nedir?
Sadece süslü laf.
Benim yorumlarım da süslü laf, hükümetin yaptığı açıklamalar da süslü laf, muhalefetin eleştirileri de süslü laf .
Ekonomist olmayan sıradan bir vatandaş, ekonominin bu süslü laflarından anlar mı?
Anlamaz.
Peki ekonomiden anlar mı?
Evet, anlar.
Çünkü ekonomi denen şey, pratik itibariyle süslü laflardan çok, toplumun sosyal hayatını yönlendiren bir unsur olduğu için, direkt anlar.
Ne kadar süslü laf edersen et, ne kadar tv reklamı yaparsan yap, ekonomik gerçeğin toplumdan saklanabilmesi mümkün değildir.
Toplum açısından ekonominin anlamı; ona yani kendisine ‘ne kattığı'dır. Eğer katamıyorsa, zaten problem var demektir.
Çünkü ekonomideki gelişmeler öyle kapalı kutu bir şey değildir.
İŞ VE GELİR
Halk işine ve gelirine bakar. Çünkü ekonomi son tahlilde odur.
İş bulabiliyor muyum, gelirimde bir yükselme var mı?
Bu açıdan soracağımız bazı sorular, toplumun ekonomiye bakışından bir kısım ip uçları verebilir.
Hane halkı gelirinde bir yükselme var mı?
Yok.
Peki resmi olarak 5 milyon, gayri resmi 8 milyon olan İşsizler iş bulabiliyor mu?
Hayır.
Üniversiteyi bitiren gençler iş bulabiliyor mu?
Hayır, her beş mezundan ikisi işsiz.
Sektörlerde daralma olduğu için, bugün işi olanın, yarın için iş garantisi var mı?
Yok. Çünkü kısa çalışma ödeneği ile ayakta duruyor birçok çalışan, kesilsin yarın işini kaybetme korkusu, istihdam dünyasında çok fazla.
Ayrıca, temel giderler olan, yiyecek, kira, ulaşım, elektrik, su, doğalgaz gibi ürünlerde bir ucuzlama var mı?
Hayır, aksine fiyatlar ve faturalar her geçen gün artıyor.
TORBADA NE VAR
Halk ekonomi deyince bu parametreden anlar.
Ekonomi; toplumun torbasına ne kadar ekmek koyduğun, ne kadar gelecek garantisi verebildiğindir.
Gerisi, ister muhalefet, ister iktidar, ister ekonomist, ister entelektüel, hatta troller dahil kim söylerse söylesin, tümü süslü laftır.
Yukarıdaki sorulara pozitif yanıtlar verilirse, ekonomi iyidir, negatif yanıt geliyorsa kötüdür, hepsi bu.
Başlıktaki sorunun yanıtı: Anlar !