Türkiye, Libya'da arama faaliyetleri için Ulusal Mutabakat Hükümeti ile görüşmeye başladı. Görüşmeyi yorumlayan uzmanlar Türkiye'nin arama yapacağı Libya açıklarındaki Sirte Havzası'nın müthiş bir gaz ve petrol potansiyeli olduğunu belirterek, bu zamana kadar el değmemiş bölgede Türkiye'nin keşif yapma ihtimalinin de çok yüksek olduğunu kaydetti.
.
Karadeniz'deki 320 milyar metreküplük tarihi doğal gaz keşfinin ardından Akdeniz için de kritik bir adım atıldı. Türkiye, Libya'da hem denizde hem de karadaki yerlerde arama faaliyetleri için Ulusal Mutabakat Hükümeti ile görüşmeye başladı. Görüşmeler kapsamında elektrik üretimi ve boru hatları projeleri de gündeme geldi.
MÜTHİŞ BİR POTANSİYEL VAR
Libya ile Türkiye arasındaki adımları Yenişafak'a yorumlayan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Enerji Ekonomileri Derneği Başkanı Gürkan Kumbaroğlu, söz konusu bölgede ciddi bir potansiyelin söz konusu olduğunu çünkü bölgenin karadaki Sirte Havzası'nın denizdeki devamı olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: ''Sirte Havzası başlı başına Süper Havza olarak adlandırılıyor. Orada Müthiş bir potansiyel olduğu öngörülüyor. Dünyadaki 25 süper havzadan biri zaten. Petrol ve doğal gazda Kuzey Afrika'nın en verimli havzası olarak tanımlanıyor.''
TÜRKİYE'NİN BULGU YAPMASI ÇOK YÜKSEK
Sirte Havzası'nın karada başladığını ve denize uzandığını ancak deniz tarafından bu Restbet zamana kadar bilimsel araştırmaların dışında araştırma yapılmadığını da vurgulayan Kumbaroğlu, ''Bölgenin potansiyeli çok yüksek. Dolayısıyla Türkiye'nin böyle bir bölgeye girmesi ve sonrasında bulgu yapması çok yüksek. Onun dışında Doğu Akdeniz'de arama yaptığınız her yerde önemli bir potansiyel var. Çünkü bölge enerji zengini. Bütün araştırmalar da bunu ortaya koyuyor.'' dedi.
ENERJİ KONUSUNDA TÜRKİYE UYANDI
Türkiye'nin enerji konusunda uyandığını ve son yıllarda peş peşe aldığı sondaj gemileri ve attığı adımlarla da bunu net bir biçimde sahada gösterdiğini ifade eden Kumbaroğlu, ''Türkiye artık denizlerde çok daha aktif olacak. Haklarını sahip çıkacak kararlılıkta adımlar atmayı da sürdüreceğini öngörebiliriz. Libya anlaşması da bu kapsamda bölgede Türkiye'ye hukuki bir temel kazandırdı. Şimdi orada da arama yapmaya başlayacağız ve kimse de buna karışamayacak.'' dedi.
Bundan sonra yeni müjdenin Karadeniz'den mi yoksa Akdeniz'den mi geleceğini merakla takip edeceklerini de dile getiren Kumbaroğlu, gözlemlerin her iki tarafta da potansiyelin yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti.
189 BİN KM'LİK ALANI KAPSIYOR
Türkiye, denizden komşusu Libya ile 27 Kasım 2019' da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile "Deniz Yetki Alanlarının sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası"nı imzaladı.Türkiye ile Libya'nın Akdeniz'de güç birliği yaptığı bu anlaşma ile Akdeniz'in batısındaki meşru sınırlar da ilân edilerek karar Birleşmiş Milletler'e bildirildi. Anlaşma metnine göre, Libya ile Türkiye arasında 18.6 millik (29.9 km) bir sınır çizgisiyle kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırları belirlendi.
Hukuksal olarak da geçerlilik kazanan bölge 189 bin kilometrekarelik bir alandan oluşuyor.
8 MİLYAR VARİLLİK PETROL REZERVİ
Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi'nin 2010 yılında yayımladığı rapora göre, Doğu Akdeniz'de kıyı şeritleri petrol ve doğal gaz yatakları açısından paha biçilemez değerde. Yapılan araştırmalara göre; Kıbrıs Adası çevresinde 8 milyar varillik petrol rezervi, Girit Adası'nın güneydoğu ve Kıbrıs Adası etrafında 3,5 trilyon metreküplük doğal gaz tespit edildi.