Kütlü Pamuk üretiminde Türkiye’nin lideri olan Şanlıurfa’da pamuk ekim alanları geçen yıla oranla yüzde 39 azaldı. Sulanabilir arazileri ile kütlü pamuk üretiminde Türkiye üretiminin tek başına yüzde 45’ini gerçekleştiren Şanlıurfa’da 2019 yılında 2 milyon 87 bin 920 dekar arazide kütlü pamuk ekimi gerçekleştirilirken, 2020 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) beyanlarına göre bu oran 1 milyon 267 bin 591 dekara geriledi. Münavebe tarım, pamuk girdi maliyetlerinin artması, düşük fiyat ve yetersiz ürün destekleri yüzünden çiftçilerin pamuk üretiminden vazgeçtiği belirtiliyor.
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Halil Peltek, beyaz altın hasat mevsiminin başladığı bu günlerde pamuk üreticisinin hem fiyatta hem de prim desteğinde artış beklediğini söyledi. Üretim alanlarındaki azalmaya dikkat çekerek, üretimdeki düşünün önüne geçilmesi için atılması gereken adımları sıralayan Peltek şöyle konuştu: “Türkiye’nin sulanabilir en büyük tarım arazilerine sahip Şanlıurfa’da kütlü pamuk üreticileri ile yaptığımız görüşmelerde; kütlü pamuk ekimine devam edebilmeleri için kilogramda 80 kuruşa çıkarılan prim desteğinin en az 1 lira 50 kuruşa çıkarılmasını, primde dekar başına 500 kilogramlık 4 verim üst sınırı uygulamasının kaldırılmasını, artan maliyetler yüzünden pamuğun kilo fiyatının en az 6 TL olmasını beklediklerini aksi halde maliyetleri kurtarmadığından pamuk ekiminden vazgeçmek zorunda kalacaklarını tarafımıza ilettiler.”
Şanlıurfa’da ekili alanların sadece ile değil ülkenin ekonomisine büyük katkı sunduğunu kaydeden Peltek, “İlimizde tekstil sektörünü ve dolaylı sektörleri ilgilendiren bu konu için çiftçilerimizin bu taleplerine kulak verilmeli. Türkiye kütlü pamuk üretiminde dünyada ilk sıralarda olmasına rağmen her yıl dışarıdan pamuk ithal ediyor. Türkiye’de çiftçilerin beklentileri karşılanırsa ülke olarak pamuk ithal etmek yerine ihraç edecek seviyeye gelebiliriz” diye konuştu.
“Pamuk stratejik ürün kabul edilmeli”
Yüksek katma değer sağlayan bir tarım ürünü olan pamuğun, üretim, istihdam ve ihracat açısından lokomotif sektör konumunda olan tekstil ve konfeksiyon için temel girdi niteliğinde olduğunu belirten Peltek, doğrudan veya dolaylı şekilde milyonlarca insana istihdam sağlaması nedeniyle de stratejik bir önem arz ettiğini dile getirdi. Pamuğu stratejik ürün olarak kabul etmek gerektiğini söyleyen Peltek, pamuğun ülke içinde değerini bulabilmesi için ithalata kota konulması gerektiğini vurguladı. Peltek, “Pamuk, AB-Gümrük Birliği Anlaşması kapsamında, sanayi ürünü olarak işlem görmesi nedeniyle, pamuk ithalatında koruma önlemi bulunuyor. Bu durum ithalatın önünü açarak yerli üreticimizi mağdur ediyor. İthalata kota uygulanması pamuğun değer fiyatına ulaşmasına katkı sağlayacak” dedi.