Küresel merkez bankaları 2020 yılı boyunca bir önceki pik noktasının beş katı miktarda finansal sisteme nakit enjekte ediyor. Financial News’in haberine göre merkez bankalarının trilyon dolarlık para basımına rağmen halen nakit enjekte etme gücünün olduğu belirtiliyor.
Sigorta şirketi Swiss Re’nin 2 Haziran tahminlerine göre merkez bankalarının varlık fiyatlarını arttırma iştahı her zamankinden daha canlı ve güçlü. Swiss Re’nin Baş Ekonomisti Jérôme Jean Haegeli’ye göre ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japonya Merkez Bankası(BOJ), Çin Merkez Bankası (PBOC) ve İngiltere Merkez Bankası (BOE) halen tam kapasiteye ulaşmış değil.
5 trilyon dolarlık para basılıyor
Sigorta şirketinin araştırmasında bu beş bankanın halihazırda 2016 yılındaki zirveden 3,2 kat daha fazla finansal sisteme nakit pompalamakta olduğunu belirtiliyor. 2016 yılında bir önceki ECB Başkanı Mario Draghi önderliğinde parasal genişleme politikası (QE) uygulamıştı. Swiss Re beş büyük merkez bankasının o dönemdeki satın alma programlarının ortalama büyüklüğünün BOJ’nin genişleme programının da katkısıyla altı aylık süreçte 1 trilyon doların biraz üzerinde olduğunu belirtiyor.
Küresel merkez bankalarının şu anda uyguladıkları parasal genişleme politikalarının değeri ise 3,5 trilyon dolar civarında ve Swiss Re ekonomistleri bu değerin yaz süresince 5 trilyon dolara ulaşabileceğini belirtiyor. Haegeli röportajında, “Önemli merkez bankaları alımlarında henüz zirveye ulaşılmadı” ifadelerinde bulundu.
Küresel ekonomiler küçülüyor
2008-2009 dönemindeki küresel krizden çok daha kötü bir küresel durgunluk uyarısında bulunan Swiss Re 2020 gayrisafi yurtiçi hasılalarında ABD için %6,4, İngiltere için %6,5 ve Euro Bölgesi için %7,5 küçülme beklediklerini aktardı. Şirket %6,1 büyüme oranından %2,7 büyüme oranına düşen fakat pozitifte kalan Çin ekonomisinin krizden en az hasarla dönecek ülke ekonomisi olacağını öngördü.
Swiss Re Euro Bölgesi’nde toparlanmanın İngiltere’ye göre Almanya hariç, çok daha yavaş ve zayıf biçimde olacağını belirtiyor.
Ancak dünya genelindeki merkez bankaları gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi para basma yeteneğine sahip olmadığından yerel ekonomilerini rahatlatmak yolunda faiz oranlarındaki kesintilere güvenmek zorunda kalıyorlar. Araştırmada korona virüs etkilerine ekonomik açıdan daha savunmasız olan ülkelerle daha dirençli olan ülkeler arasındaki uçurumun bu nedenle daha fazla açılabileceğini ortaya koydu.
Güncelleme Tarihi: 04 Haziran 2020, 18:16