“Eğer hemen önlem alınmazsa, nüfusun hızla artması, iklim değişikliğinin hızlanması, gıda ve su konusunda artan baskının yarattığı fırtına; dünyada milyarlarca insanı susuzluk, açlık, yoksulluk, ve çatışmalarla karşı karşıya bırakacaktır.”
Dünyada da , bizde de önemli günler vardır. Bunların bir kısmı gelenekten, bir kısmı ise geleneği değiştirmekten gelir.
Gelenekten gelen günler; "dini bayramlar, kandiller ve hıdrellez gibi geleneksel şenlikler"; diğeri ise,
Genç Cumhuriyet'le birlikte gelen "kurtuluş günleri ve resmi bayramlar"dır.
***
Bir de önemli gün ve haftalar vardır. Bunlar çok çeşitlidir. Bir kısmı dünyada 8 Mart gibi toplumsal savaşımla oluşmuş, diğer bir kısmı da bir önemli mesleğin farkındaliığı arttırmak, günü ve sorunlarını hatırlatmak, tartışmal için üretilmiştir. Dünya Tiyatro Günü’nüden, Pilotlar Günü’ne, Hemşireler Günün’ne kadar çeşitlidir.
Ancak bu günleri toplumun bir çoğu bilmez, bilse de ilgilenmez.
Ya mesleki nedenle ya da toplumdaki duyarlı ve aydın insanların ilgilendiği günlerdir bunlar.
DÜNYA NÜFUS GÜNÜ
Nitekim bunlardan biri de "11 Temmuz Dünya Nüfus Günü"dür.
Malumunuz dünya nüfusu -bendeki kaynaklara göre- ilk kez 1802 yılında 1 milyara ulaşmış. 1927 yılında 2 milyar, 1961 yılında 3 milyar, 1971 yılında 4 milyar, 1987 de 5 milyar, 1999 da 6 milyar, 2011'de 7 milyar, bugün ise, 8.1 milyar dolayındadır.
Yani bilmem kaç onbinyılda 1 milyara ulaşan dünya nüfusu, 1960'dan sonra 50 yılda 4 milyara ulaşmış, son 9 yılda ise, neredeyse 1 milyar artmıştır.
Bazı istatikçilere göre, bu artış hızı aynı düzeyde devam ederse, dünya nüfusu 2020'de 8.5 milyar, 2030'da 10 milyar, 2050 yılında yaklaşık 13 milyara ulaşacak.
Bu rakama bakınca insan korkuyor. Dünyanın kaynakları bu nüfusa yetecek mi?
Fakat bazı bilim çevrelerine göre bu mümkün görünmüyor.
***
BM tarafından yayınlanan "Dünya Nüfus Tahminleri: 2010 Gözden Geçirme Raporu"nda, 2050 yılında nüfusu bugünkünden az olacak ülkeler arasında Japonya, İtalya, Bulgaristan, Estonya, Gürcistan, Letonya, Rusya veUkrayna yeralıyor. Bu ülkelerin nüfuslarının yüzde 20-30 arasında azalacağı tahmin ediliyor.
Buna karşılık, Mali, Nijer, Somali, Uganda ve Yemen gibi dünyanın en yoksul ülkelerinde, nüfus bir süre daha artmaya devam edecekmiş.
Az gelişmiş ülkelerin toplam nüfuslarının 2050 yılında 7.7 milyara ulaşması bekleniyormuş. Bu ülkelerin toplam nüfusu bugün 4.9 milyar dolayındaymış. Türkiye'de bunların içinde.
Aynı rapora göre; 2050 yılında dünyanın en kalabalık ülkeleri de şunlar olacak: Hindistan, Pakistan, Nijerya, Çin, Bangladeş, Etiyopya ve Kongo.
YOKSULLUK VE EĞİTİMSİZLİK NÜFUS ARTIŞINI TETİKLİYOR
Demek ki bu rapordan çıkararak birinci tespitimizi yapabiliriz: Yoksul insan daha çok doğuruyor.
Neden?
Çünkü yoksulluk eğitimsizliği, eğitimsizlik de doğum olayını kadere, ilahi güçlere bağlamayı gerektiriyor da ondan.
***
Oysa ki;
günümüzde dünyanın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan biri hızlı nüfus artışıdır.
Kendini doğuran nedeni yaratan; yani yoksulluğun ve geri kalmışlığın temel nedenlerinden birini oluşturur, hızlı nüfus artışı.
Ülkelerin gelişme süreçlerini kesintiye uğratır.
İnsanlığın kullandığı doğal kaynaklar üzerinde büyük baskı oluşturur, yaşamsal gereksinimleri sınırlandırır, yaşam kalitesinin düşmesine yol açar.
Özcesi dünyanın ve insanlığın geleceğini tehdit eden bir gelişmedir hızlı nüfus artışı.
Eğer hemen önlem alınmazsa, nüfusun hızla artması, iklim değişikliğinin hızlanması, gıda ve su konusunda artan baskının yarattığı fırtına; dünyada milyarlarca insanı susuzluk, açlık, yoksulluk, ve çatışmalarla karşı karşıya bırakacaktır.