Ekonomik güven endeksi, ekonomi yönetiminin hayata geçirdiği teşvik mekanizmaları ve yeni tip korona virüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında atılan normalleşme adımlarının etkisiyle 5 aydır yükseliyor.
Kovid-19 salgınının ekonomilerde yarattığı tedirginlik ve belirsizlikler nedeniyle endeks, nisan ayında 52,4'e kadar gerilemişti.
Ekonomi yönetimince alınan önlemler ve sağlanan desteklerle hızlı bir toparlanma sürecine giren endeks, üst üste 5'inci ayda yükselerek eylülde 88,5'e ulaştı. Endeks ocakta ve şubatta 98,3, martta 93,1, nisanda 52,4, mayısta 62,7, haziranda 73,5, temmuzda 83,1 ve ağustosta 85,9 seviyesindeydi.
Döviz kuru vurgusu
Başkent Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayşegül Ak, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yurt içinde mart ayında ilk vakanın görülmesinin ardından alınan tedbirler ve yaşanan belirsizlik ortamı nedeniyle güven endeksinin aşağı yönlü seyir izlediğini söyledi.
Sonraki dönemde salgına yönelik önlemlerin gevşetilmesi, iş yerlerinin yeniden açılması ve küresel çapta aşı çalışmalarında somut adımların atılmasıyla endekste dipten dönüşün gerçekleştiğini ifade eden Ak, şunları kaydetti:
"Ekonomilerin gelecek dönemde kapanmayacağının sinyalinin verilmesi ve salgının bitmesine yönelik beklentiler ekonomik güven endeksi ve diğer güven endekslerine yukarı yönlü katkı sağlıyor. Ancak döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketler beklentileri aşağı yönlü etkiliyor. Kur geçişkenliği etkisiyle döviz kurundaki yukarı yönlü seyir, maliyetler üzerinden enflasyonu ve ilintili beklentileri olumsuz etkilerken güven endeksleri üzerinde baskı oluşturuyor."
"Güven endeksinde yükselişler devam edebilir"
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İsmet Demirkol da ekonomik güven endeksinin yükselmesinde reel kesim ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artışların olumu etkisine işaret etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faizleri artırmasının etkisiyle kredilerde durgunluğun söz konusu olabileceğini anlatan Demirkol, "Türkiye'nin faiz artırmak yerine reel büyümeye olumlu katkı olması açısından daha çok sermaye çekmesi lazım. Özellikle salgın sonrası Türkiye üretim, tedarik ve lojistik merkezi modelini dünyaya çok iyi tanıtırsa önümüzdeki dönemlerde hem tüketici güven endeksinde hem de ekonomik güven endeksinde yükselişler devam edebilir." değerlendirmesinde bulundu.