Birincisi, 2019’dan gelen pozitif bir baz etkisinin desteği. 2019’un ilk çeyreğinde ekonomimiz 2018’in ilk çeyreğine göre yüzde 2,9 daralmıştı. Bu daralma nedeniyle birinci çeyrekte oluşturulan ekonomik değer bize daha yüksek büyüme hızı veriyor. Yani 2018’in ilk çeyreğindeki ekonomik büyüklüğümüze 100 dersek, 2019’un ilk çeyreğinde bu 97,1’e gerilemişti. Bugünkü gelen yüzde 4,5’lik büyüme geçen yıl 97,1 olduğunu varsaydığımız GSYİH’nin 101,5’e çıkması anlamına geliyor. Yani 2019’a göre yüzde 4,5 olan büyüme 2018’e göre yüzde 1,5.
İkincisi, bugün açıklanan büyüme verisinin covid-19 etkilerini minimum düzeyde yansıtması. Türkiye, başarılı bir mücadele politikası ile coronavirüsün ülkeye girişini geciktirdi. 11 Mart’ta görülen ilk vakadan sonra kademeli bir şekilde önlemler alındı. Bu nedenle, ilk çeyreğin son 15 gününde virüsün sektörleri etkilemeye başladığını gördük. Dolayısı ile Covid-19’ın ilk çeyrek büyümesi üzerinde ciddi bir etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle ilk çeyrek performansımız bazı ülkelere göre çok daha iyi durumda.
Yani Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde henüz virüsün ekonomik etkilerinin cılız olduğu bir dönemde, geçen yıldan gelen pozitif bir baz etkisinin de desteği ile yüzde 4,5 büyüdü.
Sektörel performans
2018’in sonunda daralmaya başlayan ekonomi üç çeyrek küçüldükten sonra 2019’un ikinci yarısında tekrar büyüme başlamıştı. Bugünkü olumlu tablo ile üç çeyrek küçüldükten sonra, üç çeyrek büyümüş olduk.
Tarım, sanayi ve hizmetler sektörleri bu çeyrekte büyüme gösterirken, inşaatta daralmanın devam ettiği göze çarpıyor. İlk çeyrekte tarımda büyüme yüzde 3, sanayide yüzde 6,2 hizmetler sektöründe yüzde 3,4 oldu. İnşaatta sektörü yüzde 1,5 küçüldü.
2018’in üçüncü çeyreğinden sonra 1,5 yıldır küçülen inşaat sektörü bu çeyrekte de küçüldü. Böylece inşaat sektöründeki küçülme döneminde 7. Çeyreği geride bırakmış olduk.
Tüketim ve yatırımlar
GSYİH’nin çok büyük bir kısmını oluşturan tüketim ve yatırım harcamaları geçtiğimiz iki yıl içinde çalkantılı bir dönem geçirdi. 2018’in sonu ve 2019’un başında tüketim harcamalarında 9 ay süren bir daralma yaşadık. Yatırım harcamaları ise 2018’in ikinci yarısında küçülmeye başladı ve bu süreç 18 ay boyunca devam etti. Geride bıraktığımız dönemde yatırımlardaki daralma hızı ve bu daralmanın çok uzun sürmesi, ekonominin büyümesi, sanayi sektörlerinin geleceği için endişe kaynağı olmuştu. 2020’nin ilk çeyreğinde tüketim harcamaları yüzde 5,1 büyürken, yatırım harcamaları yüzde 1,4 büyüdü. Böylece yatırımlardaki gerileme 7. Çeyreğini doldurmuş oldu. İkinci çeyrek büyüme verileri açıklandığında hem tüketim hem yatırımlarda covid-19 sebebiyle yine düşüş görebiliriz.
Bu noktada yatırım harcamalarının iki alt kaleminden biri olan inşaat yatırımlarının daralmaya devam ederken, makine-teçhizat yatırımlarının büyümüş olmasının olumlu bir gelişme olduğunu vurgulamak gerekir.
Net ihracat katkısı büyümeyi aşağı çekti
Virüsün küresel dış ticaret üzerinde etkisini Mart itibarıyla kısmen görmeye başlamıştık. Yani ilk çeyrek dış ticaret verileri üzerinde covid-19’un küçük bir etkisi var. Buna rağmen İlk 3 ayda mal ihracatında yüzde 4 gerileme, ithalatında yüzde 10,3 artış görüyoruz. Hizmet ihracatı bu dönemde yüzde 1,3 gerilerken, hizmet ithalatı binde 5 arttı.
Bu çerçevede yılın ilk çeyreğinde zincirlenmiş hacim endeksi bazında mal ve hizmet ihracatı yüzde 1 gerilerken, ithalat ise yüzde 22 yükseldi.
İkinci çeyrek büyüme verileri açıklandığında, ihracatın ithalata göre daha sert düşmesi nedeniyle, net ihracat katkısında biraz daha kötü sonuçlar görebiliriz.
Yılın kalanında ne bekliyoruz?
İkinci çeyrek verilerinin kötü geleceği herkesin beklediği, herkesin emin olduğu bir konu. Öncü göstergeler özellikle Nisan ve Mayıs aylarında sanayi ve ticaret tarafında ciddi bir ekonomik daralmaya işaret ediyor. İşsizlikte de salgın nedeniyle yaşanacak yükseliş büyümeyi olumsuz etkileyecektir. 3 ve 4. Çeyrekler daha iyi büyüme hızları göreceğiz. Özellikle 4. Çeyrekte iyi bir sıçrama yapabiliriz. Ancak yılı nasıl bir büyüme ile kapatacağımız 2. Çeyrekte ne kadar küçüleceğimize bağlı.