Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 81 il valiliğine gönderdiği, özel sektörde işverenlerin aşısız çalışanlardan PCR testi isteyebileceğine ilişkin yazı, hukuki yönden tartışma yarattı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, Bakanlığın aşı ve PCR testi uygulamasını, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri arasına dahil ettiğini belirterek, PCR testini beyan etmeyen çalışanın tazminatsız olarak iş sözleşmesinin feshedilebileceğini bildirdi. Ceza Hukukçusu Prof.Dr. Ersan Şen ise DÜNYA’ya yaptığı açıklamada aşı ve PCR şartına uymayan çalışanın, işten çıkarılabileceğini ancak tazminatın ödenmesi gerektiğini vurguladı. Şen, tazminatsız işten çıkarmanın ancak aşının yasa ile zorunlu hale getirilmesinden sona hukuki boyut kazanabileceğinin altını çizdi.
Yeni dönem başladı
Türkiye’de 6 Eylül itibarıyla COVID- 19 tedbirlerine yönelik yeni bir dönem başladı. Bu döneme ilişkin kararlar, aşı ve PCR testi ile ilgili yoğun tartışmaları da beraberinde getirdi. Bir yandan okullar yaklaşık bir buçuk yılın ardından yeniden yüz yüze eğitime başladı. Yeni dönemde aşı olmayan öğretmen ve personelden haftada iki kez negatif PCR testi istenilecek. Geçtiğimiz hafta duyurulan COVID-19 tedbirleri, uygulamanın pratikte nasıl yapılacağına ilişkin kafa karışıklığıyla birlikte hukuki haklar açısından da tartışma konusu oldu.
‘Aşı olmayanları, sonuçları hakkında bilgilendirin’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 3 Eylül Cuma günü 81 il valiliğine yazı göndererek özellikle çalışma hayatını etkileyecek yeni kararları bildirdi. Buna göre 6 Eylül itibarıyla işverenler, aşı yaptırmayan çalışanlardan haftada bir kez negatif PCR test raporu isteyebilecek. Yazının devamında ise “Bilgilendirme sonrasında aşı olmayan işçilere, kesin COVID-19 tanısı konması durumunun, iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçları, işveren tarafından bildirilmelidir” ifadesi dikkat çekti.
‘Tazminatsız çıkarmaya yol açabilir’
Yeni döneme ilişkin kararları değerlendiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, bu yazı uyarınca işverenin öncelikle aşı kartı isteyeceğini, ardından da aşı olmayanlara yazılı olarak bilgilendirme yapacağını söyledi. Bülbül, bu süreç içinde aşı takvimini başlatmayan veya negatif PCR sonucunu bildirmeyen işçilerin 6 gün içinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebileceğini kaydetti. Başka bir ifade ile bunun tazminatsız işten çıkarmaya yol açacağını dile getiren Bülbül, “Bu yazı ile aşı olmayan işçilerin işlerine devam etmeleri hem kendilerinin hem iş arkadaşlarının sağlığının korunması adına PCR negatif test sonucuna bağlanıyor. Ayrıca işyerinde aşı olmamış kişilerin koronavirüse yakalanma ve virüsü yayma ihtimali çok yüksek olduğu için aşı olmuş işçiler de aşı olmamış işçilerle bir arada çalışmak istemiyor” dedi.
‘PCR, iş sağlığı ve güvenliği konusu oldu’
Daha işlevsel bir çözüm olarak aşının kanuni zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Bülbül, “Yasaya göre bakanlık, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri konusunda işverene rehberlik etmek durumundadır. Bu yazı ile aşı olmayan işçilerden haftada bir istenecek PCR testinin bütün işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbiri olarak belirlenmesinin mümkün olduğu ifade edilmiş oldu” diye konuştu.
Şehirlerarası seyahatte PCR şartı başladı
Aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için negatif PCR zorunluluğu başladı. 6 Eylül itibarıyla seyahat firmaları, araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (COVID-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulamasını yapacak. Hastalığı geçirmemiş, aşısı olmayan veya negatif PCR testi olmayanlar, şehirlerarası toplu taşıma araçlarını kullanamayacaklar.
Prof.Dr. Ersan Şen: Tazminatsız çıkarma yasal olmaz
Ceza Hukukçusu Prof.Dr. Ersan Şen de DÜNYA’ya yaptığı açıklamada aşı ve PCR şartına uymayan çalışanın, işveren tarafından kabul edilebilir mazeretle işten çıkarılabileceğini ifade etti. Ancak Şen, söz konusu çıkarmanın kıdem tazminatını ve tüm haklar ödenerek yapılması gerektiğinin altını çizdi. Şen’e göre tazminatsız işten çıkarmak ancak TBMM’de kanuni bir düzenleme yapıldıktan sonra hukuki olabilir. Yürürlükteki 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanlığı ile il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarının, tehlikeli salgın hastalıklarla ilgili tedbir ve yasak getirebileceğini belirten Ersan Şen, “Kapsama zorunlu aşı veya test yaptırılması da girer. Bu konuda TBMM de daha net ve ayrıntılı kanun çıkarabilirdi” dedi.Mevcut şartlarda bir işyerinin mazereti olmadığı halde aşı olmayan çalışanı haklı sebeple işten çıkaramayacağını söyleyen Şen, “Çünkü ülkede zorunlu aşı usulü kabul edilmedi” uyarısında bulundu.