Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında inşa edilen ve ilk etabı 20 Nisan'da açılan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, bugün tam kapasiteyle hizmet vermeye başladı.
İlk etabı 20 Nisan'da hizmete alınan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Japonya Devlet Başkanı Abe'nin de katılımıyla gerçekleştirildi.
Japonya Başbakanı Abe: Kalbim sayın Erdoğan ve Türk halkı ile beraberdir
Açılış törenine video konferans yöntemiyle katılan Japonya Başbakanı Şinzo Abe, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gün bu hastaneyi Çam ve Sakura hastanesi olarak adlandırmıştır. Bu hastanenin İstanbul halkına sonsuza dek sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum' dedi.
Abe'nin konuşmasından satır başları şöyle:
'Küresel sorun olan koronavirüs salgını nedeniyle maalesef bugün orada olmam mümkün olmadı ama ne kadar uzakta olursam olayım benim kalbim sayın Erdoğan ve Türk halkı ile beraberdir.
Bu hayırlı girişimde emeği geçen herkese minnetlerim ve en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Koronavirüs salgını nedeniyle öngörülenden daha erken bir tarihte açıldığını biliyorum. Böylece bir Japon firmamızın da katkıda bulunmasını büyük bir sevinçle karşılıyorum.'
Erdoğan: İstanbul uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 bin 134 araçlık otoparkının yanı sıra 3 helikopter pisti de olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yabancı misafirlere de hizmet vereceğini belirterek, "Bu şu demektir: Yani artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir." dedi.
Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin açılış törenindeki konuşmasında, Japon Başbakanı Şinzo Abe ile hizmete sokulan hastanenin ülke, millet ve güzel İstanbul için hayırlı olmasını diledi.
Japonya Başbakanı Abe'ye açılışa katıldığı için teşekkür eden Erdoğan, yüklenici firmasından mühendisine, işçisinden müteahhidine kadar bu eserin inşasında emeği, alınteri, katkısı bulunanlara da teşekkürlerini sundu.
Geçmişte Japon firmalarla Marmaray ve Osman Gazi Köprüsü gibi çok önemli altyapı projelerine imza attıklarını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün köklü ve çok boyutlu Türk-Japon dostluğuna yeni bir halka daha ekliyoruz. Hastanemizin adını iki ülkenin iş birliğine yaraşır şekilde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak belirledik. Yine ismiyle müsemma olması için hastanemizin çevresindeki 15 dönümlük alanı binden fazla çam ve baharın müjdecisi kiraz çiçeği sakura ağacıyla donattık, donatmaya da devam edeceğiz. Bu bizim özellikle dostluğumuzun kalıcı olmasını inşallah sembolize eden adımlar oluyor. Sadece estetik bakımdan değil, teknolojik altyapısı, müştemilatı, konumu, imkanları ve diğer özellikleriyle İstanbul'un gurur abidelerinden olacak bir eseri daha ülkemize kazandırdık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rönesans ve Sojitz firmalarının müşterek olarak bu muhteşem eseri inşa etmelerinin Türk-Japon iş birliğinin, dayanışmasının bir ifadesi olduğunu vurgulayarak, 789 bin metrekare arsa alanı üzerine kurulu 1 milyon 21 bin metrekare kapalı alanıyla hastanenin şimdiden dünyanın sayılı hastaneleri arasına girdiğini kaydetti.
Çevre ve enerji dostu olan hastanenin, kamu-özel ortaklığının en güzel örneklerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, 456'sı yoğun bakım olmak üzere 2 bin 682 yatağı, 725 poliklinik odası ve 90 ameliyathane masasıyla bu eserin bilhassa COVID-19 salgınıyla mücadelede kritik bir rol oynayacağını anlattı.
"Sağlık turizminde Türkiye'nin marka eserlerinden biri olacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplam 107 branşta hizmet verecek hastanede tam kapasiteye ulaşıldığında günlük 35 bin ayaktan hasta alınmasını ve 500 özellikli ameliyat yapılmasının planlandığını belirerek, şöyle devam etti:
"8 bin 134 araçlık otoparkının yanı sıra 3 helikopter pisti de olan hastanemiz milletimizle beraber İstanbul Havalimanı'na yakınlığıyla yabancı misafirlerimize de hizmet vercektir. Bu şu demektir: Yani artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir. Bunun özellikle başatı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'dir. Öbür tarafta yine Yeşilköy'de hemen pistin yanında malum rahmetli Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi'dir. Bir diğeri de Kovid sürecinde rahmetli olan Feriha Öz Hastanesi, o da Sancaktepe'dedir. Bunlar 1005 artı 1005 olmak üzere yataklı iki hastanedir. Bunlar geçici bir sahra hastanesi değildir. Bunları kalıcı özellikte inşa ettik. Bunlar da gerçekten plan, proje noktasında muhteşem hastaneler oldu. Yine bu süreç içerisinde bir de 100 yataklı Hadımköy'de daha önce askerlerimiz için Sultan 2. Abdülhamid tarafından inşa edilmiş olan hastaneyi restore ederek, o da muhteşem bir eser oldu. İnşallah onu da Yeşilköy Acil Hastanesi'yle beraber aynı gün açacağız. Kaliteli ve kapsayıcı sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı bir dönemde burası sağlık turizminde Türkiye'nin marka eserlerinden biri olacaktır."
Hastanede ileri düzeyde tanı ve tedavi imkanları sunuluyor
Alanında özelleşmiş çok sayıda hastanenin bir arada olduğu, hizmet kalitesinin yanı sıra nitelikli insan kaynağı ile öne çıkan, mükemmeliyet merkezlerinin adresi olarak gösterilen şehir hastaneleri, başvuran hastaların sağlıkla ilgili sorunlarının tamamının tek bir merkezde çözüldüğü yerlerin başında geliyor.
Dünyanın birçok ülkesini etkisi altına alan COVID-19 pandemi sürecinde de sağlıkta hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkaran şehir hastaneleri, mücadeleye, sahip olduğu en son teknoloji, fiziki altyapı ve nitelikli yatak kapasitesi ile en büyük katkıyı sunan sağlık üsleri arasında yer alıyor.
COVID-19 ile mücadele süresinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa sürede faaliyete alınacağını müjdelemesinin ardından inşa çalışmalarına hız verilen hastanenin ilk etabı, 20 Nisan'da hizmete alındı.
789 bin metrekare arsa alanı üzerine kurulu ve 1 milyon 21 bin metrekare kapalı alana sahip hastane, 2 bin 68 sismik izolatör ile depreme dayanaklı olarak inşa edildi.
Ayrıca, 3 heliportu bulunan, 10 bloktan oluşan hastane, 456'sı yoğun bakım yatağı olmak üzere toplam 2 bin 682 yatak kapasitesine sahip.
Özellikle yoğun bakım ihtiyacının olduğu bir dönemde önemli bir işlev üstlenecek hastanede, 30 bin metrekare kapalı alan içinde erişkin, çocuk, travma ve kadın doğum olmak üzere 4 ayrı acil servis bulunuyor.
Hastanede, günlük asgari 7 bin hastaya hizmet verecek düzeyde tanı ve tedavi üniteleri olan acil servislerde, negatif basınçlı odaların da bulunduğu ve gerektiğinde acil yoğun bakım şartlarının sağlanabileceği 226 gözlem alanı yer alıyor.
725 poliklinik odası, 3'ü hibrit toplam 90 ameliyathanesi ile hastane, günlük 35 bin ayaktan hasta alabilecek ve 500 özellikli ameliyat yapılabilecek kapasiteye sahip.
Çocuk ve erişkinler için toplam 107 branşta hizmet verecek hastanede, en gelişmiş tıbbi cihazlar ve donanım ile ileri düzeyde tanı ve tedavi imkanları sunuluyor.
Ameliyat sırasında hastaya anestezi halindeyken ışın tedavisi uygulanabilen "Xoft Intraoperatif Radyoterapi" (IORT) sistemi de ilk defa bu hastanede kullanılacak.
Öte yandan, "Enerji ve Çevre Dostu" tasarımlarla inşa edilen hastanede, 654 kişilik 2 konferans salonu da bulunuyor.