Yüksek ücretle çalışan ve kazançlarının tamamı üzerinden sigorta primi yatırılanların emekli aylığı azalmak yerine artar.
8 EYLÜL 1999 SONRASI ÇALIŞMAYA BAŞLAYANLAR KIDEM TAZMİNATINI NASIL ALIR?
SORU: Sosyal güvenlik ve çalışanların haklarına dair yazılarınızı severek okuyorum. 12 yıldır büyük bir holding bünyesinde iki farklı şirkette çalışıyorum. Yurt dışı kökenli bir firmadan teklif aldım ve değerlendirmek istiyorum. Kasım 1999’da çalışmaya başladım. 7000 günü doldurduğum için SGK’dan kıdem tazminatı yazısını aldım. Bu konuda size teşekkür ederim. SGK’daki görevli bile bu yazıyı vermeleri gerektiğini bilmiyordu, sizin yazılarınızla ısrar edince verdiler. İşverene istifa dilekçesini verirken nasıl bir dilekçe yazmam gerekir? Özellikle 2 farklı şirketteki hizmetlerle ilgili tarihleri detaylı vermek gerekir mi? (Y.G.)
CEVAP: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) doğumdan ölüme kadar tüm vatandaşlara hizmet eden bir kurum. Pandemi sürecinde SGK personeli fedakârca görev yaptı. Vatandaşların emeklilik ve diğer işlemlerinin gecikmemesi için gerçekten büyük özveriyle çalıştılar.
8 Eylül 1999’dan önce işe girenler 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim gününü doldurmaları halinde kıdem tazminatı yazısını uzun süredir aldıkları için herkes biliyor. 8 Eylül 1999 sonrası işe girenlerin kendi istekleriyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alabilmeleri için ya 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim gününü, ya da sigortalılık süresi aranmaksızın 7000 prim gününü doldurmaları gerekiyor. 25 yıllık süre 2024 yılından sonra dolmaya başlayacak. 7000 prim gününü ise ancak 8 Eylül 1999’dan hemen sonra işe girip kesintisiz çalışanlar 2019 yılından itibaren doldurmaya başladı.
SGK’dan aldığınız kıdem tazminatı yazısını işverene ibraz ederek, yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getirdiğiniz için 1475 Sayılı Eski İş Kanunu’nun halen yürürlükteki 14. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendi kapsamında kıdem tazminatınızı alarak işten ayrılmak istediğinizi belirtmeniz gerekir. Dilekçede, aynı işverene bağlı iki ayrı şirketteki hizmetlerinizin birleştirilerek kıdem tazminatınızın ödenmesini talep edebilirsiniz. Kıdem tazminatı ödemelerinde tavan uygulanıyor. Çalışılan her yıl için giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanan tazminat tutarı, 2020 yılının ikinci yarısı için uygulanan 7 bin 117 lirayı aşamaz. İşverene, yeni bir iş yeriyle anlaştığınızı belirtmeniz gerekmez. Yargıtay’ın bu konuda çalışanlar lehine verilmiş kararları bulunuyor ancak yine de işverenin yersiz bir reaksiyona girip ödemeyi geciktirmemesi için bildirmemenizde yarar var.
ÇALIŞTIKÇA EMEKLİ AYLIĞIM DÜŞER Mİ?
SORU: Temmuz 1995’ten beri sigortalıyım. Şu an 47 yaşındayım, 55 yaşında emekli olacağım. SGK’nın internet sitesinde emekli olursam ne kadar emekli aylığı alacağımı hesaplattım. Hatırı sayılır bir tutar çıktı. Şunu öğrenmek istiyorum: Emekli olmak için 8 yıl yaşımın dolmasını bekleyeceğim. Bu bekleme sırasında çalışmasam ya da daha düşük ücretli bir işte çalışsam, sekiz yıl sonra bağlanacak emekli aylığının alım gücü bugün hesaplanan rakama yakın olur mu? Yoksa çok mu değişir? (Eyyup A.)
CEVAP: Çalıştıkça emekli aylığının düşmesini anlamak mümkün değil, ancak maalesef bazı durumlarda düşüş olabiliyor. Çalıştıkça emekli aylığının düşmesi, 2000 ve 2008 yıllarında yürürlüğe konulan iki yasa değişikliğinden kaynaklanıyor. 8 Eylül 1999 öncesi işe başlayanların emekli aylığı 2000 öncesi, 2000-2008 Eylül arası ve 2008 Ekim sonrası olmak üzere üç ayrı dönem için ayrı kurallara göre hesaplanıyor.
Toplam 9000 prim günü bulunan bir kişinin aylık bağlama oranı yüzde 76.7 iken, 2000-2008 Eylül arasındaki dönemde çalışanlar için yüzde 65’e, 2008 Ekim ayından sonra ise yüzde 50’ye düşürüldü. Aylık bağlama oranı, çalışma süresinde bildirilen prime esas kazanç üzerinden hangi oranda emekli aylığı bağlanacağını gösteriyor.
Söz konusu dönemlerde yapılan yasa değişikleriyle, çalışma yaşamı boyunca yatırılan prime esas kazançların emeklilik tarihindeki değerinin hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısı da düşürüldü. 2000 öncesindeki dönemde katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanıyordu. Prime esas kazanç yüksek ise son 10 yılın ortalaması, düşük ise son 5 yılın ortalaması dikkate alınarak bulunan gösterge üzerinden primlerin değeri güncelleniyordu. 2000 yılından sonra gösterge sisteminin yerine tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) yıllık artış ile milli gelirdeki artış hızının yüzde 100’ünün toplamı dikkate alınarak güncelleme esası getirildi. 2008 yılından sonra ise güncelleme katsayısında TÜFE aynı kalırken, milli gelirdeki artışın payı yüzde 100’den yüzde 30’a düşürüldü. Yani 2000-2008 arasındaki dönemde milli gelirdeki yıllık büyümenin tamamı prime esas kazançların güncellenmesinde kullanılırken, 2008 sonrasında yıllık büyümenin sadece yüzde 30’u dikkate alınır oldu.
Emekli aylığını düşüren bir başka faktör ise alt sınır aylığının aşağı çekilmesi oldu. 2000 öncesi döneme ait emekli aylığı yüzde 70’ten az olamaz iken, 2008 sonrasında ise alt sınır aylığı brüt asgari ücretin yüzde 35’ine düşürüldü. 1999 öncesi işe başlamış olup 2008’den sonra emekli olan kişilerin aylığı bu üç ayrı döneme ait karma sistemle hesaplanıyor. Öncelikle 2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası olmak üzere her dönem için hesaplama yapılıyor. Prime esas kazancı asgari ücret ve buna yakın düzeyde olanların 2008 sonrasındaki çalışma süreleri uzadıkça emekli aylıkları artmak yerine azalıyor. Brüt ücreti, asgari ücretin 2.5 katından fazla (2020 yılı için 7 bin 500 lira ve üzerinde) olanların emekli aylığı ise çalışmaya devam ettikçe artıyor.
Asgari ücret veya buna yakın düzeyde ücret ile çalışmaya devam ettiğinizde, çalıştığınız her 360 güne karşılık emekli aylığınız 30-40 lira azalır. Kesin olarak ne kadar azalacağı ise sizin hangi dönemde kaç gün çalıştığınıza ve prime esas kazancınıza göre değişir.
Bununla birlikte, aylığın düşeceği endişesiyle sigortalı çalışmaktan kaçınmak, birçok hak kaybını beraberinde getirir. Çalıştığınız iş yerinden kıdem tazminatı alamazsınız, iş güvencesinden yararlanamazsınız. İşiniz ve geliriniz işverenin tamamen insafına kalır.
Güncelleme Tarihi: 09 Ağustos 2020, 01:08