Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık iş birliği ile gerçekleştirilen en kapsamlı ‘Gençlik Araştırması'nda sonuçları açıklandı.
13 Temmuz-20 Ağustos tarihleri arasında 18-29 yaş grubu gençlerle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, TV5'de yayınlanan Kulis Ankara programında ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.
Gençlerin, din, siyaset, aile, toplum ile ilişkilerinin yanı sıra internet alışkanlıklarının sorulduğu araştırmada gençlerin borçlu, mutsuz ve gelecek kaygısı içinde oldukları görüldü.
Araştırmanın saha çalışmasını yürüten MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, yapılan çalışmanın sadece bugünü anlama noktasında değil geleceğe ışık tutma konusunda da çarpıcı veriler ortaya koyduğunu vurguladı.
Gençlerin yüzde 50,5'i mutlu değil
Yapılan araştırmaya göre, "Hayatınızı bir bütün olarak düşündüğünüzde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunuzu söyler misiniz?" şeklinde soruya gençlerin yalnızca yüzde 18,2'si ‘mutluyum' cevabını verirken, yüzde 23'ü ‘hiç mutlu değilim', yüzde 27,5'i ise ‘mutlu değilim' cevabını verdi.
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 23,5'i ‘ne mutlu ne mutsuz sayılırım' cevabını verirken, yüzde 7,8'i ise ‘çok mutluyum' cevabını verdi.
Gençlerin yüzde 26,2'si mutluluğu parada arıyor
Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından diğeri ise gençlerin ‘Mutlu olmak için öncelikli neye sahip olmak gerekir?' sorusuna verilen cevaplar oldu.
Gençlerin yüzde 26,2'si mutlu olmak için öncelikle paraya sahip olunması gerektiğini belirtirken, yüzde 16,6'sı statü/kariyer cevabını verdi. Gençlerin sadece yüzde 12,4'ü maneviyat ve yüzde 11,3'ünün ise aile yanıtını vermesi dikkat çekti.
Gençlerin yüzde 90'nına yakını büyüklerin kendilerini anlamadığını düşünüyor
Yetişkinlerin kendilerini anlayıp anlamadığı konusunda düşüncesi sorulan gençlerin yüze 42,5'i anlamıyorlar cevabını verirken, yüzde 38,8'i ise az anlıyorlar cevabını verdi. Gençlerin sadece yüzde 9,4'ü yetişkinlerin kendilerini anladığını söylüyor.
Arkadaş ortamı kötü alışkanlığa sevk ediyor
"Size göre gençler arasında sigara, alkol ve uyuşturucu vb. alışkanlıkların artmasında en önemli etkenler nelerdir?" şeklindeki soruya araştırmaya katılan gençlerin yüzde 62,3'ü ‘arkadaş ortamı' cevabını verirken, yüzde 13,9'u ‘merak' yüzde 10,4'ü ise ‘aile ortamı' cevabını verdi.
Yüzde 82'si kendini bir dini inanca sahip olarak tanımlıyor
Araştırmada 18-29 yaş grubundaki gençlerin yüzde 82'lik kısmı kendini bir dini inanca sahip olduğunu söylerken, yüzde 7,7'si ise hiçbir dine mensup olmadığını ifade ediyor.
"Sahip olduğunuz dini inancınız; Davranış/tutumlarınızı etkiliyor mu?" şeklinde soruya ise gençlerin yüzde 69,5'i ‘bazen/ara sıra' cevabını verirken, yüzde 15,4'ü ise ‘her zaman' yanıtı verdi.
Sahip olduğu dini inancın davranış ve tutumları üzerinde etkili olmadığını belirten gençlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak öne çıkıyor.
Arkadaş tercihinde din ya da mezhebin etkili olup olmadığı ile ilgili soruya gençlerin yüzde 88,7'si ‘Hayır, arkadaş tercihimde bunlar asla önemli değil' cevabını verirken, tercihlerinde etkili olduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 5,2 oldu.
Yüzde 11,7'sinde 'ahiret inancı' yok
Araştırmada, ahiretin varlığına ve yapılan her şeyden hesaba çekileceğine inanan gençlerin oranı yüzde 72,2 olarak karşımıza çıkarken, yüzde 11,7'lik bir kısım ise ahiretin varlığına inanmıyor.
"Namaz kılıyor musunuz?" sorusuna gençlerin yüzde 39'u ‘haftada bir kere Cuma Namazı' cevabını verirken, yüzde 26,7'si ise ‘Bayram Namazı veya başka çok özel günlerde yılda birkaç kere' cevabını verdi.
‘Hayır, hiç namaz kılmıyorum' cevabını verenlerin oranı yüzde 17,8 olurken, ‘5 Vakit namaz kılıyorum' diyenlerin oranı ise yüzde 14'de kaldı.
Gençlerin yüzde 74'ü siyasetle ilgili
"Türkiye'deki siyasi partilerden herhangi birinin gençlerin sorunlarını çözme konusunda yeterli politikalar üretebildiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna gençlerin yüzde 77,9'u'Hayır hiçbir parti yeterli politika üretmiyor sadece üretiyormuş gibi görünüyor' cevabını verdi.
Siyasetle ilgisi sorulan gençlerin sadece yüzde 19'u ilgisiz olduğunu belirtirken, yüzde 60,6'sı ara sıra yüzde 14,1'i ise her zaman ilgili olduğunu ifade ediyor.
Gençlerin yüzde 76'sı ‘başka ülkede yaşarım' diyor
"Bu ülkeyi yönetiyor olsanız öncelikle çözeceğiniz sorun ne olurdu?" sorusuna gençlerin 46,7'si gibi büyük bir oran işsizlik/istihdam sorunu cevabını verirken, yüzde 8,8 hayat pahalılığı yüzde 7,6'sı ise adalet cevabını verdi.
"Eğitim veya iş amaçlı bir başka ülkede geçici süreli yaşama fırsatı tanınsa yurt dışına gitmek ister misiniz?" sorusuna gençlerin yüzde 76,2'si ‘evet kesinlikle giderim' cevabını verirken, yüzde 14'ü ise ‘Evet ama ülkemde aynı şartları bulursam gitmem' cevabını verdi.
Kalıcı olarak bir başka ülkenin vatandaşlığı verildiğinde ‘evet terk eder giderim' diyenlerin oranı yüzde 64 olurken, sadece yüzde 14'ü ‘ülkemde kalırım' cevabını verdi.
Daha iyi bir gelecek için yurtdışını istiyorlar
"Hangi ülkede yaşamak istersiniz?" sorusuna yüzde 43 ile Avrupa ülkeleri başı çekerken, yüzde 39,8 ile ABD/Kanada yüzde 14,8 ile de İskandinav ülkeleri takip ediyor.
"Neden başka bir ülkede yaşarsınız" sorusuna ise gençlerin yüzde 59'ü ‘daha iyi bir gelecek' cevabını verirken, yüzde 14,6'sı ‘Daha huzurlu hayat' yüzde 6'sı ‘adalet/eşitlik' ve yüzde 20,4'ü ise ‘diğerleri' cevabını verdi.
En çok İnstagram kullanıyorlar
Yapılan araştırmaya göre gençler yüzde 34 ile en çok instagram kullanıyor. İnstagramı yüzde 30 ile twitter, yüzde 15 ile facebook takip ediyor.
Gençlerin yüzde 58.6'sı haberi sosyal medyadan takip ederken, bunu yüzde 21 ile TV kanalları, yüzde 15 ile basılı gazeteler takip ediyor.
Yüzde 77.6'sı torpilin yetenekten daha etkili olduğunu düşünüyor
Araştırma kapsamında sorulan "sizce Türkiye'de işe girebilmek için liyakat mi daha etkili yoksa torpil mi?" sorusuna yüzde 77.6'sı torpilin liyakatten daha etkili olduğu yönünde cevap verdi.
Gençliğin yüzde 86'sı borçlu
En çarpıcı sonuçlardan birisi de, "şu an itibariyle borcunuz var mı?" sorusu oldu. Gençlerin yüzde 86'sı bu soruya ‘evet, var' cevabı verdi. 5 bin ile 10 bin TL arası borçlu olanların oranı yüzde 27 ile ilk sırada yer aldı
Güncelleme Tarihi: 03 Eylül 2020, 10:31
30 yıl önce yapilan araştırma sonuçları da bundan çok farkli değildir. Değişen hiç birşey yok.