Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) geçen hafta cuma akşamı aktif rasyosunun formülünü yeniden değiştirdi. Kısa vadeli krediler çıkarıldı, uzun vadeli altyapı finansmanı ve KOBİ kredilerinin ağırlığı artırıldı. Piyasa uzmanlarına göre bankalar düzenlemenin ‘etrafından dolaştıkça’ BDDK yeni kriterler getiriyor. Analistler bazı bankaların aktif rasyosunun 100’den 90’a düştüğüne dikkat çekiyor ve haziranda oranı tutturmak zor görünüyor. Bu oranı yeniden yakalamak için yeni dönemde çok hızlı kredi vermeleri ve mevduatı daha da düşürmesi gerekiyor. Böylece mevduat faizlerindeki düşüş de hızlanacak. Türk Lirası mevduatında yüzde 6-7 seviyesinde olan faizin yüzde 5-6’ya gerilemesi muhtemel. Vatandaşın dövize yönelmesi ise yeni vergi nedeniyle dezavantajlı görünüyor.
Konuya yakın uzmanlardan edindiğimiz bilgiye göre BDDK her yeni adımıyla bir açığı daha kapıyor. Uzmanlar, proje finansmanı, KOBİ ve altyapı kredilerinde katsayının artırılmasını önemli bulurken bankalara ‘sağlam kredi verin’ mesajı verildiğini kaydediyor. Uzmanlara göre mayıs sonu için aktif rasyosunu tutturma çabalarında müşteriyi mevduattan çıkarma, repoya gönderme, kısa vadeli kredi adımları atıldı. Ve BDDK bu yeni düzenlemesi ile bunun önünü kesti. Ancak yeni düzenleme bankaların mayıs sonunda tutturdukları aktif rasyosunu haziran sonu için riske attı. Aldığımız bilgiye göre bazı bankaların aktif rasyosu oranı 90’a hatta daha düşük seviyelere gelme riski taşıyor.
Batık kredi riski endişesi artar mı?
Peki bankalar bunu önlemek için ne yapacak? Yine Merkez Bankası ile swap ve tahvil alımları sürecek. Ancak hızla da kredi verilmesi gerekiyor. Ne kadar teşvik edilse de kredi vermek de çok kolay değil. BDDK’nın formüle aldığı kredilerin çoğu yatırım için finansal durumu düzeltmeye yönelik krediler değil. Bu uzun vadede risk faktörü olarak görünüyor. Analistler turizm ve ihracat toparlarsa bankacılık sektörünün batık kredi riskiyle ilgili endişelerin artmasının önüne geçilebileceğini vurguluyor. Aksi durumda bir de bankacılık sektörü tartışılacak.
Mevduatın azaltılması için ise en büyük çare faizlerin düşürülmesi. Analistler bankalardan mevduat faizlerinde sert indirimler yapmasını bekliyor. Bu vatandaşın tasarrufları için de riskli bir durum. Vatandaşı mevduattan başka bir araca yönlendirmek gerekiyor. Vatandaş da açmazda kalacak.