Döviz Rezervleri Eksiye mi Düştü?
Son günlerde bir tartışmadır aldı başını gidiyor. Para Politikalarında izlenen yolun Merkez Bankası rezervlerini erittiği hatta eksiye geçirdiği belirtilip, kime ne faydası olduğu belli olmayan spekülatif bilgiler pompalanarak piyasalarda endişe oluşturulmaya çalışılıyor.
Merkez Bankasının açıkladığı son veriler ise endişeye mahal bırakmayacak kadar açık. Önceki hafta, vadesi gelen swap ödemelerinden dolayı gerçekleşen 4.3 milyar dolara rağmen brüt rezerv rakamları 46.7 milyar dolar olarak açıklandı. Neredeyse her ay artış gösteren altın rezervleriyle birlikte Merkezin toplam rezervleri 90 milyar 245 milyon oldu.
Sitenin takipçileri hatırlayacaktır. Henüz daha önceki gün Merkez Bankası döviz rezervleriyle ilgili yapılan haberde, 28 Aralık 2019 tarihinde 91 milyar 930 milyon olan toplam rezervler Temmuz 2020 sonu itibariyle 90 milyar 245 milyon olarak gerçekleşti. Rakamların hafta hafta değişimini takip etmek isteyen okurlarım aşağıdaki linkten habere ulaşıp dökümleri detaylı inceleyebilir. ( https://www.ekonomikbulten.com/turkiye/merkez-bankasi-nin-rezerv-rakamlari-ay-ay-tabloda-h1026.html )
Ayrıca, Merkez bankasının rezervinden daha büyük bir döviz, vatandaşın mevduat hesaplarında yatıyor. Önceki hafta da 4 milyar 360 milyon dolar alım yapan hane halkı 131.2 milyar gibi rekor bir mevduat rakamına ulaştı. Şirketlerin sahip olduğu 81.6 milyar dolarla birlikte toplam mevduat hesapları 213 milyara dolara ulaştı.
Konut Satışlarında Tarihi Rekorlar Kırıldı
Türkiye’de uzun bir süre durgun olan, pandemi ile birlikte iyice dip yapan konut sektörü tarihinin en büyük stok rakamlarıyla karşı karşıya kalmıştı. Yarısı tamamlanmış, diğer yarısı inşaat halinde olmak üzere yaklaşık 2 milyon konut stoku oluşmuştu. Bu stokların eritilebilmesi bu faiz ve ekonomik şartlarda pek mümkün gözükmüyordu.
Tüm Dünya’da Covid-19 tedbirleri kapsamında faizlerde indirim haberleri peşi peşine gelmeye başlayınca bizde de politika faizleri 8.25’e kadar düştü.
Yetmedi, salgında durgunlaşan ekonomiyi canlandırmak amacıyla kamu bankalarının önderliğinde Cumhuriyet tarihinin en düşük faiz oranıyla kredi muslukları sonuna kadar açıldı. Düşük faiz ve cazip ödeme şartlarıyla vatandaş bankalara koştu ve 250 milyar civarı kredi kullanarak o birikmiş konut stoklarına hücum etti. Temmuz sonuna gelindiğinde toplam 723 bin konut satılmıştı. Sektörün temsilcileri bu rakamların yıl sonu itibariyle rahatlıkla bir milyonun üzerine çıkacağı konusunda birleşiyorlar.
Aynı şekilde, düşük faiz ve ucuz kredi hafif ticari araç pazarında da patlama yaşanmasını sağladı. Yine yılın ilk 7 ayında %60 artışla 341 bin adet araç satıldı.
Başta konut ve otomotiv olmak üzere piyasadaki bol para tüm sektörlerde bir canlanmaya yol açtı. Sadece İnşaat sektörü 250 yan sektörü ile bu canlılığın lokomotifi oldu. Otomotiv yan sanayinde de çarkların hızlanmaya başlamasıyla 5 milyondan fazla çalışanı olan bu sektörlerde hayat normale döndü.
Ekonomilerde Toparlanma Sinyalleri
Önemli bir küresel salgın, ve onun yıkıcı etkisinin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Tüm dünya teyakkuz halinde, bu süreci en az kayıpla atlatmaya çalışıyor. Bizde de işler tüm dünyayla beraber yavaş yavaş toparlanma eğilimine girdi, Önceki gün açıklanan ihracat rakamları son derece sevindiriciydi. Bu süreci şüphesiz öncelikle çok çalışarak, çok üreterek aşacağız ama bu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey moral.
Bardağın ne dolu tarafına bakıp herşey yolundaymış gibi rehavete kapılalım, ne de boş tarafına bakarak karamsarlığa kapılalım.