Yıllar önce TRT 1’ de yayınlanan 80’ler dizisini izliyordum, dizi oyuncularından Fehmi Baba
(Rasim Öztekin) bir sahnede o yıllara ait bir gazeteyi okuyordu; gazetedeki bir başlık
dikkatimi çekmişti “kıdem tazminatı fonu kuruluyor” Hadi ya dedim kendi kendime o
yıllarda da bu konu tartışılıyor muymuş şaşırmıştım.
Sonra tekrar yıllar geçti ve bugünlerde bu konu yine gündeme gelince bu sahne aklıma geldi ve şu konuya bir bakayım dedim.
Ülkemizde kıdem tazminatı ilk olarak 15 Haziran 1936 tarihli resmi gazetede yayınlanan
3008 sayılı İş Kanunu ile çalışma yaşamımıza girmiştir. Bu yasasının 13. maddesi ihbar
tazminatlarını düzenlediği gibi “Bilûmum işçiler hakkındaki fesihlerde, beş seneden fazla
olan her bir tam iş senesi için ayrıca on beş günlük ücret tutarında tazminat dahi
verilir.” şeklindeki düzenleme ülkemizdeki ilk kıdem tazminatı uygulamasıdır.
3008 Sayılı İş Kanunu yerine 1967 yılında yürürlüğe konulan 931 sayılı İş Kanunu ile kıdem
tazminatı “üç yıldan fazla çalışmış olmak şartıyla işe başladığından itibaren her bir tam
yıl için işçiye 15 günlük ücreti tutarında bir tazminat verilir. Altı aydan fazla süreler
yıla tamamlanır” şeklinde düzenlenmiştir.
931 sayılı kanunun yerine 1971 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 1475 sayılı İş Kanunu
yürürlüğe girmiştir. 1475 Sayılı İş Kanununun kıdem tazminatını düzenleyen 14.
maddesi “Hizmet akdinin 17 nci maddenin II numaralı bendinde gösterilen sebepler
dışında işveren tarafından veya 16 ncı maddenin I ve II numaralı bentlerinde gösterilen
sebeplerle işçi tarafından ve yahutta muvazzaf askerlik dolayısıyla feshi halinde üç
yıldan fazla çalışmış olmak şartıyla işe başladığından itibaren her tam yıl için işçiye 15
günlük ücreti tutarında tazminat verilir. Altı aydan fazla süreler yıla
tamamlanır” şeklindedir.
Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde
gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik
veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla,
5. (25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle eklenen ve 8.9.1999
tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren şekli) 506 sayılı Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen
yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine
göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme
gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona
erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten
itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük
ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden
ödeme yapılır.
2003 yılında yayınlanan 4857 sayılı kanun ile İş Kanunu yeni şeklini alırken Kıdem
Tazminatı bu kanunda yer almayıp 1475 sayılı kanunun ilgili maddesi yürürlükte kalmıştır.
Bu düzenleme de geçici madde ile yapılmıştır. 4857 sayılı kanunun geçici 6. maddesi “Kıdem
tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin
Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş
Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları
saklıdır.” şeklindedir.
4857 sayılı kanunda yeni düzenleme yapılamamasının sebebi tarafların bu konuda mutabakata
varamamalarından kaynaklanmaktadır.